Telefon
WhatsApp
İnstagram

Antisosyal Kişilik Bozukluğu: Belirtiler ve Tedavi Yöntemleri

  • Anasayfa
  • Makaleler
  • Antisosyal Kişilik Bozukluğu: Belirtiler ve Tedavi Yöntemleri

Antisosyal Kişilik Bozukluğu: Belirtiler ve Tedavi Yöntemleri

Antisosyal Kişilik Bozukluğu: Belirtiler ve Tedavi Yöntemleri

Antisosyal Kişilik Bozukluğunun Tanı ve Tedavi Süreci

ANTİSOSYAL KİŞİLİK BOZUKLUĞU
ANTISOCIAL PERSONALITY DISORDER
Özet
Antisosyal kişilik bozukluğu, tedavi, klinik görünüm, gidiş ve sonlanım anlamında uzmanların
genel olarak olumsuz değerlendirdikleri bir bozukluktur ve üzerin de halen yaklaşımsal ve
tanısal tartışmalar sürdürülmektedir. Bu yazıda Antisosyal kişilik bozukluğunun tanımı,
belirtileri, nedenleri, nörobiyolojik özellikleri, kullanılan tedavilere ve Antisosyal kişilik
bozukluğunun diğer bozukluklarla benzerlik ve farklılıklarına değinilmiştir.

Amerikan psikiyatri birliği en son guruplandırma da Antisosyal kişiliğe yer vermiştir. Daha
önce antisosyal yerine psikopati ve sosyopati terimleri kullanılmıştır. Antisosyaller toplumsal
kuralları ve yasaları çiğneyen, empati yapamayan, başkalarının düşün, fikir ve haklarına saygı
göstermeyen sorumsuz ve bencil kişilerdir. Çok fazla yalan söyler, dolandırır, kavga eder hatta
öldürebilirler. Bütün bu yaptıkları kötü durumlardan asla pişmanlık ve suçluluk hissetmezler.
Kullandıkları savunma mekanizması bahane bulmadır. Çevresindekilerle tutarlı ve sürekli
ilişkiler kuramazlar. Genellikle kurdukları ilişkiler çıkar üzerinedir. Sarhoş oldukları zaman çok
hızlı araba kullanırlar dikkat etmezler, borçlarını ödemezler, çocuk anne eş gibi çekirdek ailesine
dahi bakmaz. Çoğu zaman kod adı çakma ad ve sahip olmadıkları meslekleri kullanarak
dolandırıcılık yaparlar. Çevresindekileri kullanma, emir verme, yönetme gibi eğilimleri fazladır.
Genellikle insanlarla ilk karşılaşmalarında sempatik, güler yüzlü ve zeki olarak görünürler ve
insanlar üzerinde olumlu izlenimler bırakırlar. Çok fazla rahat kişilerdir bu yüzden sık sık suç
işlemeye meyillidirler. Çok çabuk sinirlenip kızarlar sorumsuzdurlar, yaptıkları herhangi bir
hatadan ders çıkarmazlar. Çok çaba harcamadan herhangi bir emek veya çaba sarf etmeden en iyi
yerde olmayı en iyisini sahip olmayı isterler. Alay etmekten hoşlanırlar bir o kadar da şakacı ve
iyimserdirler. Yakın arkadaş veya dostları yoktur. Sevmeyi bir çıkar ilişkisi olarak görürler ve
sevgiyi sadece sömürmek için kullanırlar. Güvensizliği çok yoğun yaşarlar ve kimseye
güvenmezler. (Geçtan, 1982, s. 307-309).
Cinsel sapkınlıklara ve madde kullanımlarına yatkındırlar. Çok fazla tutarsızca para harcarlar.
Çok fazla arkadaş, okul ve iş değiştirirler. Kavgacı ve hoşgörüsüzdürler. Çekingen ve utangaç
değiller fakat bazı zamanlar da saf, sevecen görünebilirler. Çocukluğun da kardeşlerine sürekli
şiddet uygulayan, annesinin kıyafetlerini kesen veya üzerine mürekkep döken, kadınların eteğini
kaldıran, yemeğin içine fazla tuz veya şeker koyan çocuklar geleceğin psikopat adayıdır.
Psikopat ve antisosyal kişilik birbirinden ayrılır. Psikopat genetik nedenlere bağlı ve tedavisi
olanaksızdır. Antisosyal ise yanlış eğitimden dolayı oluşan bir kişilik bozukluğudur ve tedavi
edilebilir. Farklı bir sınıflandırmada ise psikopatlar hafif orta ve ağır olarak guruplandırılır.
Adasal psikopatinin altı tane klinik tipi vardır bunlar; kavgacı ve saldırganlar, yaygaracılar ve
empulsifler, yalancılar, antisosyal ve kriminel psikopatlar ve kararsızlar. (Aksel, 1959, s. 232).
Psikopatların yüzde doksan dokuzu toplum içinde yaşarlar. Bu toplum içinde yaşayan
psikopatların büyük bir kısmı hayatların da başarılı olur ve ön sıralar da bulunabilirler. Örneğin

2

bir psikopat bir orduyu zaferden zafere sürükleyebilir veya devletleri devirebilir. Kimi
psikopatlar etkili, düzgün, güzel konuşmalarıyla halkı etkileyebilir. İdamdan kurtulmak için
hastalıklarını kullanır delilikleriyle idamdan kurtulabilirler. Çok zeki görünen psikopatlar aslında
bazı konularda çok aptaldırlar. Bazı psikopatların yüksek tepkileri etrafındaki eşyaları kırar zarar
verir etrafındakilere bazen de kendine. Resim yapma gibi becerilerinin yanın da edebiyata da
düşkündürler her olaya dalgayla bakarlar. Psikopatların arasın da diplomasız bir çok doktor
avukat vardır. Antisosyallerin konuşmaları şakaları davranışları herkesin hoşuna gider.
Kardeşleriyle cinsel ilişkide bulunabilirler. Bir çocuğa antisosyal teşhisi koyabilmek için 18
yaşını geçmiş olması gerekmektedir. Antisosyal kişilik bozukluğunun nedenleri üzerinde çeşitli
görüşler bulunur. Bunları iki temel gurubu ayırdılar. Bunlar; yapısal nedenler ve çevresel
nedenler. Yapısal nedenler içinde kromozom sapmaları, doğum sıkıntıları, oksijen yetersizliği,
hamilelik sırasın da annenin ilaç, uyuşturucu veya sigara gibi maddeleri kullanması, rötgen
sırasındaki zararlı ışınlar ve beyin dalgalarının farklılıkları. Çevresel psikolojik nedenler ise
çocuğa ebeveyinlerinin gerekli sevgiyi vermemiş olması, reddedilmek, aşırı korumak, tutarsızlık
gibi nedenler olabilir. Psikanalitiğe göre oidipus kompleksi antisosyal kişilik bozukluğuna neden
olmaktadır. Tedavisi olmayan bir hastalıktır. (Uzman, 1994, s. 332-352).
Erkeklerde görülme sıklığı kadınlara göre üç kat daha fazladır. Yapılan bazı araştırmalara
göre antisosyal kişilik bozukluğu ile saldırganlık, alkol bağımlılığı ve alkollüyken işlenen suçlar
arasın da benzer ilişki olduğu görüldü. Çocukluk da başlayıp 18 yaşından sonra tanısı koyulan
antisosyal kişilik bozukluğu 30-35 yaşların da belirtiler de bir duraklama olur ve genellikle 40-
50 yaşlarında da çok fazla azalma görülür. Futbolcularda da antisosyaller başarılı performanslar
gösterebilir. Çok zor ve heyecan gibi durumlar da soğukkanlılıkla üstesinden gelirler. Halk
içinde de sosyal olmayan kişilere antisosyal denmektedir fakat bu yanlış bir terim olarak
kullanılmakta. Sosyal olmayan veya asosyal olarak adlandırılan durum antisosyallik değildir.
Antisosyallerin tedavisi zordur. Bazı yeni psikoterapi yaklaşımlar bu kişilik bozukluğunun daha
uyumlu ve kontrollü olabilmelerini sağlayabilmektedir. Fakat aile, arkadaş veya çevreden
herhangi bir yakını tarafından zorlama olmadan psikoterapiye gelmezler. Antisosyaller maddi
açıdan ve bulundukları konuma rahatça gelebildikleri ve sahip oldukları için herhangi bir tedavi
arayışına girmezler. Psikoterapiye giden birçok antisosyal bozukluğu olan kişilerin
çocukluklarında çok fazla şiddete maruz kaldıkları görülmüştür. Fiziksel şiddet dışın da anne
veya babanın yokluğundan çok etkilenme durumları olduğu görülmüştür. Güç kaynağını babadan
almak isteyen çocuk babanın yokluğunu veya şiddetini gördüyse, yaşadıysa büyüdüğü zaman
çocukluğun da babadan elde edemediği gücü şimdi almaya çalışır ve bunun için neyapamayacağı
şey yoktur. Vicdan eksikliği veya yoksunluğu çok fazla yaşarlar. Bunu da etrafın daki eşyalar
dan, hayvanlardan veya çevresinde bulunan kişilere karşı vicdansızca davranır. Bu durumlara
karşı vicdan azabı duymazlar çok az duysalar dahi bu durum kısa süreliğine ve geçicidir.
Antisosyallerin karşısın daki kişi ona kırılır ise veya kırılmassa dahi antisosyal kişilik bozukluğu
olan kişi böyle bir durumun olduğunu hissederse o kişiye çok yoğun bir şekilde öfke duyar ve
bunu mutlaka davranışa döker. Yasaları sürekli çiğneme eğilimleri çok fazladır. Suçlu
hissetmedikleri için yaptıkları herhangi bir hatadan veya yanlışdan ders çıkarmazlar. Aynı
hataları suçları defalarca tekrerlayabilirler. Yaygın yalan söyleme ve aşağılama eğilimleri de çok
fazladır. İnsanlara yalan söyleyip onları manipüle etmenin yanı sıra öfke duydukları kişiyi çok
fazla aşağılarlar ve bu fiziksel şiddete kadar gidebilir. Fiziksel agresiflik küfür ile başlar. Bunun

3

nedeni de sert ve güçlü görünmek ihtiyacı içinde olduğu içindir. Diğer insanların öz benlikleri
başaraları umurlarında değildir. Yardıma ihtiyacı olan kişilere yardım etmezler fakat bazı
durumlarda yardım edebilirler bunun da nedeni vicdan azabı değil kendilerini güçlü göstermek
istemelerindendir. İş ve aile ortamında çok fazla sorumsuzdurlar iş yerlerinde üzerine düşün
görevleri yerine getiremezler. Aile için de sorumsuz davranışları çok fazladır aileye bakmaz
ailenin ihtiyaçları veya ne istedikleri antisosyal kişilik bozukluğu olan biriyin umrunda değildir.
Antisosyal kişilik bozukluğu tedavisinde kullanılan psikoterapi; bilişsel davranışçı terapidir. Bu
terapi türü olumsuz, sağlıksız ve yanlış düşünceleri ortaya çıkarıp bunları yok etmektir. Ve bu
terapi de ahlak ve sosyal değerleri geliştirmek de ön plandadır. Psikodinamik psikoterapi
bilinçdışında ki düşünce ve fikirlerine farkındalık yaratmayı amaçlamaktadır. Psikolojik eğitimin
amacı ise hastalıkla başa çıkma, problem çözme becerilerini geliştirmek gibi durumları
öğretmeye çalışır. İlaç tedavisin de ise özellikle antisosyal kişilik bozukluğu için olan bir ilaç
yoktur. Fakat bazı psikiyatrik ilaçlar bu tedavide kullanılmaktadır. Kullanılan bu ilaçlar
hastadaki öfke nöbetleri, sinir, umutsuzluk gibi duyguları en aza indirmek için kullanılır.
(Köknel, 1989).

4

KAYNAKÇALAR
 Aksel, İhsan Şükrü. Psikiyatri, 2. b. İstanbul: İsmail Akgün Matbaası, 1959.
 GEÇTAN, Engin. Psikanaliz ve Sonrası, İstanbul: Hürriyet Yayınları, 1981.
 Köknel, Ö.(1989). Genel ve Klinik Psikiyatri, İstanbul: Nobel Tıp Kitapevi.
 UZMAN, Mazhar. Osman. Psychiatria, İstanbul: Kader Basımevi, 1944.

NOT: Sitemizdeki bu ve diğer tüm içerikler bilgilendirme amacı olup, Tıbbi bir tanı ve tedavi amacı taşımamaktadır. Tanı ve tedavi gerektiren durumlar için mutlaka bir tıp hekimine başvurunuz. Bu "Antisosyal Kişilik Bozukluğu: Belirtiler ve Tedavi Yöntemleri" makale ve https://vanpsikologsema.com/ sitesinde ki diğer tüm içerikler kanunlara aykırı sayılabilecek ilan ve reklam yapma amacı taşımamaktadır.